Aşırı hava olayları Avrupa ve Türkiye tarımında yıkıcı etkiler bırakıyor

Aşırı hava olayları Avrupa ve Türkiye tarımında yıkıcı etkiler bırakıyor

Aşırı hava olayları, Türkiye ve Avrupa’da tarım sektörünü çevresel ve ekonomik anlamda olumsuz etkiliyor.

Avrupa Birliği’nin (AB) yayımladığı bir analize göre, iklim değişikliğiyle daha da şiddetlenen aşırı hava olayları, AB tarım sektörüne her yıl ortalama 28,3 milyar avro zarar veriyor. Bu miktar, Avrupa’daki toplam tarım ve hayvancılık üretiminin yüzde 6’sına denk geliyor.

Avrupa Komisyonu ve Avrupa Yatırım Bankası’nın desteğiyle ve uluslararası sigorta şirketi Howden tarafından hazırlanan rapora göre, çiftçilerin iklim bağlantılı zararlarının yalnızca yüzde 20 ila yüzde 30’u sigorta sistemleriyle karşılanabiliyor. Bu sistemler arasında kamu destekli programlar, özel sigortalar ve karşılıklı yardım mekanizmaları yer alıyor. Geriye kalan büyük kayıpların çiftçiler tarafından karşılanması gerekiyor.

Howden raporuna göre, gerekli önlemler alınmazsa Avrupa’daki tarımsal kayıplar 2050 yılına kadar %66 oranında artabilir. Şu anda tarım sektöründeki toplam kayıpların yarısından fazlası kuraklıktan kaynaklanıyor. Özellikle güney Avrupa ülkeleri olan İspanya ve İtalya, iklim krizinin tarıma etkilerini en ağır hisseden bölgeler arasında yer alıyor. Raporda yer alan “felaket” senaryolarına göre, sadece bu iki ülkedeki yıllık tarımsal kayıpların 20 milyar avroya ulaşabileceği uyarısı yapılıyor.

AB’nin finans kolu olan Avrupa Yatırım Bankası, çiftçileri desteklemek amacıyla sulama yatırımları, düşük faizli tarım kredileri ve teminat sistemleri gibi çözümler üzerinde çalışıyor. Banka, iklim kaynaklı felaketlerin artmasıyla birlikte su yönetimine daha fazla kaynak ayırma kararı aldı.

Türkiye’de verim kayıpları alarm veriyor

Türkiye’nin dört bir yanında etkisini artıran kuraklık ve zirai don, tarımsal üretimi ciddi şekilde tehdit ediyor. Toprak Mahsulleri Ofisi’nin (TMO) raporuna göre, son 7 ayda Türkiye genelinde yağışlar normale göre yüzde 25, geçen yılın aynı dönemine göre ise yüzde 26 oranında azaldı. Bu düşüş, son 11 yılın en düşük su yılı yağış seviyesine işaret ederken; Güneydoğu Anadolu’da yağış miktarları, 65 yılın en düşük seviyelerine kadar geriledi.

Kuraklık sadece Güneydoğu ile sınırlı kalmadı. İç Anadolu ve Ege bölgeleri de son 18 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Yağış eksikliğine ek olarak mevsim normallerinin altında seyreden sıcaklıklar ve zirai donlar, bitki gelişimini büyük ölçüde sekteye uğrattı.

Kuraklığın etkisiyle birçok ilde buğday, arpa ve mercimek gibi temel ürünlerde önemli verim kayıpları yaşanıyor. Tarım alanlarından gelen son verilere göre: Diyarbakır’da buğday üretiminde yüzde 40, Şanlıurfa’da yüzde 50, Gaziantep’te yüzde 15 oranında verim kaybı yaşandı. Mardin’de ise kuru tarım yapılan arazilerin büyük bir bölümü tamamen kuruma tehlikesiyle karşı karşıya.

Kuraklık ve donun etkileri, yalnızca verim kaybıyla sınırlı değil. Aynı zamanda gıda fiyatlarında artış, kırsal göç, işsizlik ve tarımsal üretimden vazgeçen çiftçi sayısında artış gibi zincirleme sonuçlar da doğuruyor. Uzmanlar, iklim değişikliğinin etkileriyle daha sık karşılaşılacağına dikkat çekerek, mevcut tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini belirtiyor.

Meteoroloji verilerine göre Türkiye genelinde önümüzdeki aylarda da yağışların mevsim normallerinin altında seyretmesi bekleniyor.

Paylaş