"Türkiye Karbon Piyasası Diyaloğu" gerçekleştirildi

"Türkiye Karbon Piyasası Diyaloğu" gerçekleştirildi

İSO, IETA ve GAIA Climate iş birliğinde düzenlenen etkinlikte Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi ve karbon piyasaları ele alındı.

“İstanbul Sanayi Odası (İSO), IETA ve GAIA Climate iş birliğinde düzenlenen “Türkiye Karbon Piyasası Diyaloğu” etkinliği, Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda gerçekleştirildi. Sektör temsilcileri, uzmanlar ve karar vericileri bir araya getirerek Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamayı hedefleyen etkinlikte Türkiye’nin emisyon ticaret sisteminin (ETS) uygulanması, zorluklar ve fırsatlar, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) konusunda hazırlık süreçleri, global karbon piyasaları, Paris İklim Anlaşması gibi konular üzerine derinlemesine değerlendirmelerde bulunuldu.”

Etkinliğin açılışında konuşma yapan İSO Genel Sekreteri Haktan Akın, “Ülkemizde iklim politikaları açısından önemli gelişmeler yaşanıyor. Temmuz ayında İklim Kanunu yürürlüğe girdi. Şu anda bildiğim kadarıyla bunun ikinci düzenlemeleri üzerinde çalışılıyor. Bu, ülkemizin iklim değişikliği vizyonu için önemli bir gösterge olurken, sanayi sektörü için de önemli bir çerçeve sunacak. Sera gazı emisyonlarının azaltılmasına piyasa temelli bir mekanizmanın hayata geçirilmesi açısından bu sistemin kurulması çok önemli. Bu sistem, Avrupa Birliği’nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması’na (SKDM) uyum açısından da büyük önem taşıyor. Çimento, demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik gibi karbon yoğun sektörlerde faaliyet gösteren firmalarımızın karbon kaynaklı maliyetlerini ülkemiz içindeki bir sisteme yönlendirmesi, bu konuda yapacağımız geliştirmeler için önemli bir kaynak oluşturacak. Dolayısıyla karbon piyasaları, yalnızca uluslararası düzenlemelere uyum sağlamak için değil, aynı zamanda sanayimizin rekabet gücünü artırmak, yenilikçi ürün ve üretim yöntemlerine yönelmek ve finansal kaynaklarını çeşitlendirmek için de büyük önem taşıyor” dedi.

İklim Değişikliği Başkanlığı, Karbon Fiyatlandırma Dairesi Başkanı Eyüp Kaan Moralı, açılışta yaptığı konuşmasında ise özetle şunları söyledi: “İklim Kanunumuz 9 Temmuz tarihinde yürürlüğe girdi. İklim kanunu, bize çerçeve bir kanun olarak yapılması gerekenleri ortaya koyuyor. Bizim görevimiz aslında bundan sonra başladı. Kanun, meclisimizin takdiriyle onaylandı ve ülkemize kazandırıldı. Bundan sonra iş bizde; kamu çalışanları olarak biz bu bayrağı devraldık ve bundan sonra ikinci mevzuatla beraber bunları hızlandırıp ülkemize bu karbon piyasasına yönelik mevzuatı kazandırmaya hedefliyoruz. Tabii bu, diğer çevre mevzuatlarından ayrışan bir mevzuat. Bu sadece çevre konusu değil, sadece iklim konusu da değil. Burada kalkınma var, ekonomi var, sosyal dönüşüm var, adil geçiş politikaları var. O yüzden çok kapsamlı konuşulması gerekiyor. Bu yüzden bilgi paylaşımı önemli, bu diyaloglar önemli.”

IETA Uluslararası Politika Direktörü Andrea Bonzanni, açılışta yaptığı konuşmada karbon piyasalarının karbonsuzlaşma politikalarında önemli rol oynadığını belirterek, “Karbon piyasaları, iklim değişikliğiyle mücadelede ana akım bir araç haline geldi. Dünya Bankası’nın hesaplamalarına göre, küresel emisyonların yaklaşık dörtte biri, piyasa temelli enstrümanlar ya da karbon vergisi gibi karbon fiyatlandırma araçlarına tabi. IETA olarak biz de küresel bir organizasyona dönüştük. Dünya genelinde karbon piyasalarında farklı rollerde aktif olan 300’den fazla üyemiz var ve neredeyse 50 personelimiz tüm kıtalara yayılmış durumda. Bu bir başarı, ancak bu alanda yıllardır çalışanlarımız için yol her zaman kolay olmadı. Özellikle en büyük emisyon yayıcı olan ABD’de çok istikrarsızlık gördük. Finansal krizlerin etkilerini, karbon piyasalarının endüstriyel rekabet gücü, enerji fiyatları ve ticaret üzerindeki endişelerini gördük. Ama hâlâ burada olmamız, bugün İstanbul’da bu salonda sizlerin önünde konuşuyor olmam, bu çalışmanın ne kadar ilerlediğinin ve karbon piyasalarının ne kadar önemli hale geldiğinin bir kanıtı” ifadelerini kullandı.

Enerjisa Enerji Yönetimi Direktörü Bülent Analay da yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi: “İnsanlık olarak belki de karşı karşıya kaldığımız en büyük problem olan iklim krizinin etkilerini her geçen gün daha derinden hissetmekteyiz. Birinci Sanayi Devrimi’nden beri kullandığımız ve her geçen yıl teknolojiyle birlikte geliştirdiğimiz üretim ve tüketim modelleri, maalesef iklim krizinin ana sebeplerinden biri. İklim krizinde rol oynayan pek çok sektör bulunmakla birlikte, enerji sektörü yaklaşık yüzde 73’lük bir payla en önde yer alıyor. Biz de Türkiye’nin lider enerji şirketi olarak, ülkemizin karbonsuzlaşma yolculuğundaki sorumluluğumuzun farkındayız. Enerjisa olarak, herkes için daha iyi bir gelecek vizyonuyla hareket ediyoruz. Burada bulunmamızın en temel sebebi, daha yeşil ve karbonsuz bir geleceğin inşasına katkı sunabilmektir.”

GAIA Climate Kurucusu Gediz Selin Kaya da yaptığı açılış konuşmasında Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir dönemeçte olduğunu belirterek, tüm katılımcılara katkılarından dolayı teşekkür etti ve toplantının genel olarak verimli geçmesini diledi.

Yapılan açılış konuşmalarının ardından “Türkiye Karbon Piyasası Diyaloğu” etkinliği, gün boyu süren panellerle devam etti. Sektör temsilcileri, uzmanlar ve karar vericileri bir araya getirerek Türkiye’nin yeşil dönüşüm sürecine katkı sağlamayı hedefleyen etkinlikte Türkiye Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) uygulanması, zorluklar ve fırsatlar, Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) konusunda hazırlık süreçleri, global karbon piyasaları, Paris İklim Anlaşması gibi konular üzerine derinlemesine değerlendirmelerde bulunuldu.

Paylaş