Avrupa Birliği, 2050’ye kadar iklim nötr olma yolculuğunda dönüm noktası niteliğinde üç kritik adım attı.
Avrupa Birliği (AB), 2050’de iklim nötr olma hedefi doğrultusunda çevre politikalarını yeniden şekillendiren kritik adımlar atıyor. Komisyon’un 2040 yılı için önerdiği yüzde 90 net emisyon azaltım hedefi, üye ülkeler arasında yoğun tartışmalara yol açarken, aynı zamanda atık yönetimi ve otomotiv sektöründe döngüselliği güçlendirecek yeni düzenlemeler hayata geçiriliyor. Bu kapsamda kabul edilen yasa teklifleri, yalnızca sera gazı emisyonlarını azaltmayı değil, kaynak verimliliğini artırarak sürdürülebilir büyümenin temellerini güçlendirmeyi de amaçlıyor.
AB’de 2040 iklim hedefi üzerine tartışmalar derinleşiyor
Avrupa Birliği (AB), 2050’de iklim nötr olma hedefine giden yolda en kritik adımlardan biri olan 2040 ara hedefi konusunda hareketli bir süreç yaşıyor.
Avrupa Komisyonu’nun sunduğu yasa değişikliği teklifi, Parlamento ve Konsey’de yoğun tartışmalara neden oldu. Hedefin belirlenmesi, AB’nin Paris İklim Anlaşması kapsamında 2035 için Ulusal Katkı Beyanı’nı şekillendirmesi açısından da büyük önem taşıyor.
Komisyon, 2040 için 1990 seviyelerine kıyasla yüzde 90 net emisyon azaltımı önerdi. Yasa teklifinde ayrıca, hedefe ulaşmak için uluslararası karbon kredilerinin, 1990 emisyonlarının yüzde 3’üne denk gelecek şekilde kullanılmasına kapı aralandı. Ancak 2030 ve 2050 iklim nötr hedefi yalnızca yerel azaltımlar ve yutaklarla karşılanacak.
Komisyon’un bu yaklaşımı, AB İklim Yasası kapsamında kurulan Avrupa İklim Değişikliği Bilimsel Danışma Kurulu’nun tavsiyelerinden kısmen farklı. Kurul, 2023 ve 2025’te yayımladığı raporlarda, yüzde 90 ila 95 oranında yerel azaltım ve yutaklarla hedefin mümkün olduğunu vurgulamış, uluslararası kredilerin kullanılmasının Avrupa’daki yatırımlara zarar verebileceği uyarısında bulunmuştu.
2040 hedefi etrafındaki tartışmalar ise özellikle şu başlıklarda yoğunlaşıyor:
- Bilimsel kurul, kredilerin gereksiz olduğunu savunurken, Komisyon sınırlı kullanımına izin veriyor.
- Bazı üye ülkeler daha esnek mekanizmalar isterken, çevreci gruplar yerel yatırımların önünü açmak için katı kurallar istiyor.
- Parlamentoda PfE’nin raportörlüğü, Yeşiller ve S&D gibi grupların güçlü muhalefetiyle karşı karşıya olduğu için tartışmalar siyasi kutuplaşmanın gölgesinde ilerliyor.
AB’nin bu hedefte uzlaşması yalnızca iç politika açısından değil, aynı zamanda küresel iklim diplomasisindeki konumu açısından da kritik rol oynuyor.
AB, atık yönetiminde yeni döneme girdi
AB, çevre politikalarının en önemli başlıklarından biri olan atık yönetiminde de köklü bir adım attı. Uzun süren müzakerelerin ardından kabul edilen yeni yasa, Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından imzalandı ve önümüzdeki aylarda AB Resmî Gazetesi’nde yayımlanarak yürürlüğe girecek. Üye ülkeler, kuralları 20 ay içinde ulusal mevzuatlarına aktarmakla yükümlü olacak.
Yeni düzenleme, özellikle gıda atıklarının azaltılmasına odaklanıyor. AB genelinde her yıl yaklaşık 59 milyon ton gıda israf ediliyor ve bu, çevresel ve ekonomik açıdan büyük bir kayıp oluşturuyor.
Yasa kapsamında, üye ülkeler 31 Aralık 2030’a kadar gıda işleme ve imalat sektöründe yüzde 10 oranında ve perakende, restoranlar, yemek hizmetleri ile hanelerde kişi başı yüzde 30 oranında gıda israfını azaltmak zorunda olacak. Bu hedefler, 2021-2023 yılları arasında oluşan ortalama yıllık atık miktarları esas alınarak hesaplanacak.
Ayrıca gıda israfında büyük perakende zincirleri ve gıda üreticileri gibi rolü büyük olan ekonomik aktörlerin satılamayan ama insan tüketimine uygun gıdaları bağışlamaları için üye ülkelerin önlem alması gerekecek.
AB’nin revizyonu, tekstil atıkları konusunda da kapsamlı yenilikler getiriyor. Tekstil, ayakkabı ve tekstil bağlantılı ürünler için zorunlu ve uyumlu Genişletilmiş Üretici Sorumluluğu (EPR) programları kurulacak.
Buna göre, üreticiler piyasaya sürdükleri ürünlerin toplanması, ayrıştırılması ve geri dönüştürülmesinin maliyetini karşılamakla yükümlü olacak. Bu yükümlülük, e-ticaret üzerinden satış yapan ve AB dışındaki üreticiler için de geçerli olacak.
AB, otomotiv sektöründe döngüselliği güçlendirecek yeni düzenlemeyi kabul etti
AB, otomotiv sektöründe döngüsel ekonomiyi güçlendirmek ve atık yönetimini iyileştirmek amacıyla da önemli bir düzenleme sürecine girdi. Avrupa Komisyonu, sunduğu teklif ile hem araç tasarımında döngüselliği artırmayı hem de ömrünü tamamlamış araçların yönetimini sıkılaştırmayı hedefliyor.
Yeni düzenleme ile AB, araçların tasarımından kullanım ömrünün sonuna kadar olan tüm süreci kapsayan bir yaklaşım benimsiyor. Bu doğrultuda araçların parçalarının daha kolay sökülebilir, yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir şekilde üretilmesi hedefleniyor.
Kabul edilen ortak komite raporu doğrultusunda araçlarda geri dönüştürülmüş plastik oranı yüzde 20 olarak belirlendi. Bu plastiğin en az yüzde 15’inin ise ömrünü tamamlamış araçlardan sağlanması şart koşuldu.
Bununla birlikte iki yıl içinde Komisyon’un geri dönüştürülmüş çelik ve alüminyum için de bağlayıcı hedefler koyması zorunlu hale getirildi. Öte yandan döngüsellik stratejilerinin her araç türü için değil, üretici düzeyinde hazırlanması kararlaştırıldı.