IRENA’nın 2024 raporu, yenilenebilir enerjinin artık en ucuz elektrik üretim kaynağı olduğunu ortaya koyuyor.
Uluslararası Yenilenebilir Enerji Ajansı’nın (The International Renewable Energy Agency, IRENA) yayımladığı “Yenilenebilir Enerji Üretim Maliyetleri 2024” raporuna göre, 2024 yılında devreye alınan yeni elektrik üretim kapasitesinin yüzde 91’i, en ucuz fosil yakıtlı alternatife kıyasla daha düşük maliyetle elektrik üretti.
2024’te dünya genelinde bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 20 artarak toplam 582 gigawatt (GW) yenilenebilir enerji kapasitesi devreye girdi. Artışın büyük bölümünü 452,1 GW ile güneş enerjisi sağlarken, rüzgâr enerjisi 114,3 GW ile ikinci sırada yer aldı. Hidroelektrik, jeotermal, biyokütle ve yoğunlaştırılmış güneş enerjisinde ise toplam 15,4 GW ek kapasite devreye girdi. Böylece küresel kurulu yenilenebilir enerji kapasitesi yıl sonunda 4.443 GW’a ulaştı.
Ancak uzmanlara göre bu büyüme, COP28’de kabul edilen ve 2030’a kadar küresel kapasitenin 11.000 GW’ın üzerine çıkmasını öngören iklim hedeflerine ulaşmak için yetersiz kaldı. Hedefe ulaşılabilmesi için önümüzdeki yıllarda kapasite artışlarının bugünkünün yaklaşık iki katına çıkması gerekiyor.
Yenilenebilir enerji maliyetleri son on yılda rekor düzeyde düştü
Rapor, yenilenebilir enerji teknolojilerinde maliyetlerin son on yılda dramatik şekilde düştüğünü gözler önüne seriyor. 2010’da güneş enerjisinde kWh başına 0,417 dolar olan elektrik üretim maliyeti, 2024’te 0,043 dolara kadar geriledi. Benzer şekilde kara rüzgarında maliyetler 0,113 dolardan 0,034 dolara, deniz üstü rüzgarında ise 0,208 dolardan 0,079 dolara düştü.
Yoğunlaştırılmış güneş enerjisinde maliyetler yüzde 77 oranında azalırken, jeotermal ve hidroelektrikte de önemli düşüşler yaşandı. Özellikle Çin ve Brezilya’da güneş ve rüzgar enerjisinde maliyetler küresel ortalamanın altına indi; Çin’de kara rüzgarı 0,029 dolar/kWh, güneş enerjisi ise 0,033 dolar/kWh ile dünya rekoru seviyelerine geriledi.
Batarya depolama maliyetleri yüzde 93 düştü
Enerji depolama alanındaki gelişmeler de raporun dikkat çeken başlıkları arasında yer alıyor. 2010’dan 2024’e kadar batarya depolama sistemlerinin kurulum maliyetleri yüzde 93 oranında düştü. Böylece 2010’da 2.571 dolar/kWh olan maliyet, geçen yıl 192 dolar/kWh seviyesine indi.
Ayrıca güneş ya da rüzgârın batarya depolama ile birleştirildiği hibrit sistemler de giderek yaygınlaşıyor. ABD’de 2024’te devreye alınan 17 hibrit proje, kWh başına 0,079 dolarlık üretim maliyetiyle doğalgaz santralleriyle rekabet edebilir hale geldi. Avustralya’daki hibrit projelerde bu miktar 0,051 dolar/kWh’ye kadar geriledi.
Yenilenebilir enerji, fosil yakıt ithalatında yüzlerce milyar dolarlık tasarruf sağladı
Yenilenebilir enerjinin yalnızca ekonomik değil, aynı zamanda stratejik ve çevresel katkıları da büyük. 2024’te yenilenebilir kaynakların devreye alınması sayesinde dünya genelinde 467 milyar dolarlık fosil yakıt ithalatı engellendi. Bunun yanında, hava kirliliğinin önlenmesiyle sağlık harcamalarında da milyarlarca dolarlık tasarruf sağlandı. Örneğin Çin, sadece bir yılda yenilenebilir enerji kullanımı sayesinde 440,9 milyar dolarlık ekonomik fayda elde etti. ABD’de ise fosil yakıt maliyetlerindeki düşüş ve hava kirliliğinin azalması sayesinde toplam 45,6 milyar dolar tasarruf gerçekleşti.
IRENA’nın raporu, önümüzdeki dönemde yenilenebilir enerji maliyetlerinin düşmeye devam edeceğini, ancak bu düşüşün daha yavaş gerçekleşeceğini öngörüyor. 2029’a kadar güneş enerjisinde kurulum maliyetlerinin 388 dolar/kW seviyesine gerilemesi, kara rüzgârında ise 861 dolar/kW civarında sabitlenmesi bekleniyor. Bununla birlikte kısa vadede bazı riskler de öne çıkıyor. Özellikle küresel tedarik zincirlerinde Çin’e bağımlılık, jeopolitik gerilimler ve ticaret tarifeleri maliyetlerin geçici olarak yükselmesine yol açabilir. Ayrıca finansman maliyetleri, özellikle yüksek risk primine sahip gelişmekte olan ülkelerde, yatırımların önündeki en büyük engellerden biri olarak varlığını sürdürüyor.