COP30’da atılan adımlar, finansman kapasitesini, toplumsal talepleri ve etik sorumluluğu aynı masada buluşturdu.
COP30 zirvesinde enerji sistemlerinin modernleşmesinden sanayi süreçlerinin karbonsuzlaşmasına ve finansman mekanizmalarının yeniden şekillendirilmesine kadar geniş bir alanda somut adımlar atılmaya devam ediyor.
Zirvenin beşinci gününde sürdürülebilir yakıtların küresel ölçekte yaygınlaştırılmasını hedefleyen yeni bir eylem planı duyuruldu. “Belem 4X Pledge” kapsamında yirmi üç ülkeye genişleyen ittifak, 2035’e kadar sürdürülebilir yakıt kullanımını dört kat artırmayı amaçlıyor. Plan ile şeffaf karbon emisyonu hesaplanması, uluslararası ticaret koridorlarının oluşturulması ve üretim altyapılarının desteklenmesi gibi kritik konularda adımlar atılması hedefleniyor.
Bu kapsamda yeşil hidrojen de gündemin önemli başlıklarından biri olarak öne çıkıyor. Belirlenen hedef doğrultusunda ve Küresel Çevre Fonu çerçevesinde gelişmekte olan ülkelerde hidrojen üretimini hızlandırmak üzere UNIDO’ya 15,8 milyon dolarlık kaynak sağlanacağı açıklandı. Kamu ve özel sektör ortaklarıyla birlikte bu finansmanın toplamı 213,5 milyon dolara ulaştı. Buna ek olarak, 10 GW Lighthouse girişimi kapsamında gelişmekte olan piyasalarda 500’e yakın hidrojen projesi de inceleniyor.
Zirvenin beşinci gününün bir diğer önemli hamlesi ise Küresel Yeşil Sanayileşme Belém Deklarasyonu’nun kabul edilmesi oldu. Türkiye, Brezilya, Almanya, Güney Afrika ve Birleşik Krallık’ın da aralarında bulunduğu 29 ülke ve kuruluş, düşük karbonlu üretim, teknoloji transferi ve sürdürülebilir tedarik zincirleri konusunda ortak bir çerçeve oluşturdu. Mission Possible Partnership tarafından açıklanan 140 milyar dolarlık yeni temiz sanayi yatırımları ise bu politikanın ekonomik karşılığının temelini oluşturuyor.
Zirvenin altıncı gününde adil dönüşüm için finansal tartışmalar öne çıktı
Zirvenin altıncı gününde finansmana erişimi hızlandıracak mekanizmalar, dayanışma temelli finansman modelleri, ulusal yatırım platformları, sürdürülebilir finans standartlarının uyumlaştırılması ve toplumsal adalet taleplerini güçlendiren bir dizi somut adım açıklandı.
Günün en önemli başlıklarından biri, COP29’da Azerbaycan’da doğan ve COP30’la somutlaşan “Bakü’den Belém’e Finansman Yol Haritası”ydı. “Bakü’den Belém’e Finansman Yol Haritası” kapsamında COP30 ve COP29 başkanları, maliye bakanları, çok taraflı kalkınma bankaları ve özel sektör temsilcileri yenilikçi finans araçları üzerinde uzlaştı.
Zirvede aynı zamanda ulusal düzeyde finans mimarisini güçlendiren yeni bir mekanizma da duyuruldu. Brezilya ve Yeşil İklim Fonu’nun desteğiyle başlatılan “Ülke Platformları Ekosistemi”, iklim yatırımlarının ülkelerin kendi öncelikleri doğrultusunda planlanmasını ve uluslararası destekle bütünleşmesini sağlayacak. Hindistan, Kolombiya, Kazakistan ve Nijerya’nın da aralarında bulunduğu 14 ülke, bu yapıya dahil olarak ulusal düzeyde daha etkili fon akışı için harekete geçti.
Finans dünyasında uyum ve şeffaflığı artıracak bir diğer kritik adım da sürdürülebilir finans taksonomilerinin küresel ölçekte karşılaştırılabilir hale getirilmesi oldu. SB COP, IDFC ve diğer paydaşların ortak çalışmasıyla geliştirilen “Taksonomi Uyum İlkeleri” ve dijital “Taksonomi Haritalayıcısı” ile ülkelerin yeşil finans sistemlerini ortak bir dilde buluşturarak sermaye akışını kolaylaştırması sağlanacak.
Öte yandan karbon piyasalarında da önemli bir ilerleme kaydedildi. Brezilya, Çin, Avrupa Birliği, Meksika ve Norveç’in de dahil olduğu 18 ülke; karbon piyasalarını daha şeffaf, uyumlu ve yüksek bütünlüklü hale getirmek üzere iş birliğini güçlendirdi.
Altıncı günün sonunda, teknik taslakların müzakere sürecine taşınmasıyla politik aşamaya geçilmiş oldu. Zirvenin ikinci haftasında yeni adımların atılması bekleniyor.
