, ,

İSO Sürdürülebilirlik Platformu'nun 2023 yılı başlangıç toplantısı gerçekleştirildi

İSO Sürdürülebilirlik Platformu'nun 2023 yılı başlangıç toplantısı gerçekleştirildi

Sanayi, akademi, özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşu paydaşlarını bir araya getiren toplantıda sürdürülebilirliğe dair görüş alışverişinde bulunuldu.

İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO), sürdürülebilirlik alanında yürütülen faaliyetlere yön vermek, bu konuda ilgili tarafları bir araya getirerek sinerji yaratmak, stratejik öneriler ve yeni projeler geliştirmek amacıyla kurduğu İSO Sürdürülebilirlik Platformu’nun 2023 yılı başlangıç toplantısı gerçekleştirildi.

İSO Yönetim Kurulu Sayman Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe ev sahipliğinde gerçekleşen toplantıda, İSO Meclis Üyeleri ve İSO Meslek Komitesi Üyelerinin yanı sıra sanayi, akademi, özel sektör, kamu ve sivil toplum kuruluşlarından temsilciler de bulundu.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın da platform üyeleri ile bir araya gelerek kısa bir sohbet gerçekleştirdiği toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Sultan Tepe, “Dünyanın iklim değişikliği gerçeğiyle yaşamayı öğrenmesi gerekiyor. Dolayısıyla sürdürülebilirlik dilini anlamamız ve dünyanın geleceği ile ilgili süreci içselleştirmemiz lazım.” dedi. Sanayinin sürdürülebilirlik yolculuğunda ortak akılla hareket etmenin önemine değinen Tepe, “Sürdürülebilirlikle ilgili destek almak için başvurduğumuz kurumların kapılarının daima açık olduğunu gördük. Nitekim sürdürülebilirliğin ana temalarından biri iş birliği. Bu durum yapacağımız çalışmalar için ümit veriyor.” ifadelerini kullandı.

Toplantıda İSO’nun sürdürülebilirlik çalışmaları ve İSO İklim Değişikliği ve Sürdürülebilir Sanayi Pozisyon Belgesi hakkında bilgilendirme yapıldı. Sürdürülebilirlik alanındaki gelişmelere ilişkin değerlendirmelerin de yapıldığı toplantıda İSO’nun Çalışma Programı 2022-2026 kapsamında sürdürülebilirlik temalı başlıklar ele alındı.

Toplantı süresince katılımcılar bilgi ve deneyimlerini aktardı ve çeşitli konu başlıklarında görüş alışverişinde bulundu.

Sürdürülebilirlik zamanın ruhu haline geldi

Zamanın ruhu açısından sürdürülebilirlik ve ekonominin birleştiğinin ifade edildiği toplantıda günümüzde sürdürülebilirliğin rekabet gücü açısından da ön plana çıktığının altı çizildi. Sürdürülebilirliğin çağın gerekliliği haline geldiği ve sanayi açısından da olmazsa olmaz olduğunun belirtildiği toplantıda sürdürülebilirliğin çok küçük yaşta benimsenmesi gerektiği bu nedenle eğitim seferberliği başlatılmasının önemi vurgulandı

Toplantıda sürdürülebilirliğin merkezinde insan ve doğanın yer aldığı belirtilirken sürdürülebilirliğin bir hayat tarzı haline gelmesi gerektiği, özellikle üretim süreçlerinin de her bir aşamasının sürdürülebilirlik açısından değerlendirilmesinin ve bütünsel yaklaşımın önemi vurgulandı.

Toplantıda hiçbir şirketin tek başına döngüsel olamayacağı birinin atığının diğerinin girdisi olacağından özellikle döngüsellik konusuna bütüncül bir yaklaşım sergilenmesi gerektiğinin altı çizildi. Bu süreçte iş yapış şeklinin değişmesinin önemli olduğu, ardından Ar-Ge ve inovasyon ile fayda sağlanabileceği belirtildi.

Sürece sanayiciler öncülük etmeli

Sürdürülebilirlik ile ilgili küresel gelişmelerin takip edilmesinin önemli olduğu ancak sürdürülebilirliği işe yarar hale getirmek için Türkiye’nin kendi koşullarına, altyapısına uygun bir şekilde hareket etmesi gerektiğinin belirtildiği toplantıda bu süreçte sanayinin öncü rol üstlenmesinin daha doğru olacağı ifade edildi.

Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) kapsamındaki güncel gelişmeler ve özellikle Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) ile ilgili değerlendirmelerin paylaşıldığı toplantıda bu süreçte yalnızca firmaların değil, firmaları destekleyen finansal sistemin de etkileneceği belirtildi.

Yeşil Mutabakat çerçevesindeki düzenlemelerin devam ettiği ve henüz son halini almadığının belirtildiği toplantıda Türkiye’deki yasal düzenlemelere dair gelişmeler hakkında da bilgiler paylaşıldı. Bu süreçte destek ve teşviklerinin KOBİ’ler için önemli olduğu ancak yayımlanan mevzuatların yalınlaştırılmasının kritik olduğuna değinildi.

 

Paylaş