“Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu”, Türkiye’nin ekonomik bağımsızlığı ve ulusal güvenliği için kritik ve stratejik madenlerini belirliyor.
Dünya genelinde hızla gelişen teknoloji ve sanayi, birçok madene olan talebi artırıyor. Özellikle savunma sanayii, yenilenebilir enerji, elektronik, otomotiv ve havacılık gibi sektörlerde kullanılan kritik madenler, ülkelerin ekonomik ve stratejik gücünü doğrudan etkiliyor.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu”, Türkiye için hayati öneme sahip madenleri belirleyerek ulusal güvenlik, ekonomi ve sanayi açısından önemine yer veriyor. Raporda, Türkiye’nin maden kaynakları küresel veriler ışığında analiz edilerek, kritik ve stratejik öneme sahip madenler tespit ediliyor.
Türkiye Kritik ve Stratejik Madenler Raporu ithalat ve ihracat durumlarını da değerlendirerek savunma ve sanayi sektörlerinin gücünün artırılması, yeşil enerji dönüşümüne ve ileri teknoloji uygulamalarına katkı sağlanması noktasında gerekli kritik madenler hakkında projeksiyon sunuyor.
Raporda, 37 madenin kritik statüde olduğu belirtilirken, bunlar arasındaki 8 maden “yüksek öneme sahip kritik maden” statüsünde yer alıyor. Yüksek öneme sahip 8 madde arasında ise lityum, gümüş, titanyum, demir, alüminyum, manganez, çinko ve bakır bulunuyor.
Bu madenler, Türkiye’nin sanayi ve teknoloji üretimi için vazgeçilmez kaynaklar olarak değerlendiriliyor. Özellikle lityum, elektrikli araç bataryalarından yenilenebilir enerji depolama sistemlerine kadar birçok alanda kritik rol oynuyor.
Bunun yanı sıra, nikel, nadir toprak elementleri, paladyum, kobalt, molibden ve grafit gibi 19 maden ise “önemli kritik maden” statüsü altında sıralanıyor.
Kritiklik puanı daha düşük olan “Potansiyel Kritik Madenler” başlığında ise berilyum, florit, krom, bor, platin, manyezit, feldspat, kaolen, trona ve bentonit yer alıyor.
Raporda, Türkiye’nin kritik ve stratejik madenleri üzerine yapılan bu çalışma ile Türkiye’nin maden politikalarının geleceğini şekillendirecek çalışmalara da başlandığı belirtiliyor. Bu kapsamda tedarik zinciri güvenliği, stok planlaması, üretim teşvikleri gibi alanları da ele alacak “Kritik Madenler Strateji Belgesi”nin 2025’te hazırlanacağına değiniliyor.
Rapor ile ilgili detaylara buradan ulaşabilirsiniz.