Veri yönetimi, iklim stratejilerinde önemli rol oynuyor

Veri yönetimi, iklim stratejilerinde önemli rol oynuyor

Dijitalleşme ve inovatif teknolojiler, şirketlerin iklim risklerini yönetmeleri için yeni çözümler sunuyor.

Sıcak hava dalgaları, şiddetli fırtınalar ve yükselen deniz seviyeleri gibi aşırı hava olayları, şirketler için ciddi riskler oluşturuyor. CDP Küresel Tedarik Zinciri Raporu, çevresel risklerin önümüzdeki beş yıl içinde tedarikçiler için 1,26 trilyon dolarlık gelir kaybı oluşturabileceğini ortaya koyuyor.

İklim risklerini tespit etmek ve yönetmek için yeterli veriye sahip olmayan şirketler, karar alma süreçlerinde geleneksel yöntemleri tercih etmek zorunda kalıyor. Gelişmiş iklim araçlarının kullanılması, sektörlere özgü verilerin işlenmesiyle şirketlerin karar alma süreçlerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor.

Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum, WEF) dünyanın yüzeyi ve iklime ilişkin; sensörler, kameralarla donatılmış uydular, uçaklar veya insansız hava araçları gibi öne çıkan yenilikçi teknolojilerden yararlanılmasıyla şirketlerin daha fazla veriye erişebileceklerini belirtiyor.

Ayrıca hava istasyonları ve çevre sensörleri gibi IoT (Internet of Things, Nesnelerin İnterneti) temelli cihazları kullanarak da yerel düzeyde gerçek zamanlı iklim verileri toplanabiliyor. Makine öğrenimi ve yapay zekâ algoritmalarını kullanan gelişmiş iklim modelleri, toplanan yüksek boyutlu iklim verilerini işleyerek eğilimleri, trendleri ve korelasyonları tanımlayabiliyor. Şirketlerin iklim verilerini elde ettikten sonra bu verileri karar alma mekanizmalarına entegre etmeleri gerekiyor.

Gelişmiş iklim araçlarının kullanılması, sektörlere özgü verilerin işlenmesiyle şirketlerin karar alma süreçlerinin geliştirilmesine yardımcı oluyor. Örneğin tarıma uygulandığında, sadece hava ve iklim koşullarını değil, aynı zamanda bitkilerin yaşam döngüsünü ve konuma özgü özellikleri de modelleyen yapay zekâ, tarım şirketlerinin iklim odaklı kararlar almasına yardımcı oluyor. Bu sulama aralığının değiştirilmesi gibi kısa vadeli eylemleri veya gelecekteki kuraklıklarla başa çıkmak için belirli tohum özelliklerinin geliştirilmesi gibi uzun vadeli girişimleri içerebiliyor.

İşletmeye özgü iklim değişikliği etkilerini anlamak, operasyonel kararların geliştirilmesini, yeni kaynakların bulunmasını ve talebin planlanmasını mümkün kılarak uzun vadeli yatırımları ve stratejik kararları etkiliyor.

WEF, yeni teknolojilerin, şirketlerin aşırı hava olayları karşısında önemli bir araç olabileceğine dikkat çekiyor ve söz konusu teknolojileri kullanmayan şirketlerin yeni çevresel koşullar altında büyük zorluklar yaşayabileceğini belirtiyor. Örneğin şirketler, satış veya tedarik bölgeleri üzerindeki etkiyi analiz etmek için kasırga sezonunda yapay zekâ tabanlı iklim tahmin teknolojilerine başvurarak; hangi ürünlerin yüksek risk taşıdığını ve şirketlerin tedarik zincirlerinin güvenliğini sağlamak için neler yapabileceğini belirleyebiliyorlar. Bütün bu gelişmeler göz önüne alındığında, iklim teknolojilerinin maliyetlerinin düşmesi işletmelerin dijital dönüşümlerinin hızlandırılması için öncelik verilmesi gereken konuların başında geliyor.

Paylaş