İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri sahiplerini buldu

İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye’nin yeşil dönüşüm ve iklim hedeflerine katkı sunan sanayi projeleri, İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri ile ödüllendirildi.

İstanbul Sanayi Odası (İSO) tarafından uluslararası rekabetin en önemli gündem konularından olan yeşil dönüşüm konusunda farkındalığı artırmak ve sanayi firmalarının dönüşüm yolculuğundaki başarılarını görünür kılmak amacıyla düzenlenen 20. İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri sahiplerini buldu.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın ev sahipliğinde ve Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Fatma Varank’ın katılımıyla Odakule Fazıl Zobu Meclis Salonu’nda düzenlenen törende, “Çevre”, “Enerji Verimliliği” ve “Sürdürülebilirlik” ana başlıklarında ve altı kategoride toplam 17 sanayi kuruluşu ödüle layık görüldü.

“Sanayinin geleceği yeşil dönüşümde” yaklaşımıyla üretimin her aşamasında çevre ve sürdürülebilirliği odağına alan sanayi firmalarının ödüllendirildiği törende birincilik ödülüne “Çevre Dostu Proje” kategorisinde Borçelik, “Çevre Dostu Ürün” kategorisinde Kastamonu Entegre, “Enerji Verimli Proje” kategorisinde Ford Otomotiv, “Enerji Verimli Ürün” kategorisinde WAT Motor, “Sürdürülebilirlik Stratejisi” kategorisinde Ülker Bisküvi ve “Sürdürülebilirlikte İş Birliği” kategorisinde TUSAŞ layık görüldü.

“İklim Kanunu” doğrultusundaki çalışmalar başta olmak üzere Türkiye’nin “COP31 Zirvesi Dönem Başkanlığı ve Ev Sahipliği” sürecindeki iklim diplomasisine yönelik değerli katkıları için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na İSO Yeşil Dönüşüm Özel Ödülü de verildi. Ödülü, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Bakan Yardımcısı Fatma Varank’a takdim etti.

“İyi uygulama örnekleri, dönüşümün en güçlü itici gücü”

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, törende yaptığı konuşmada İSO Yeşil Dönüşüm Ödülleri’nin, İSO’nun sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüme verdiği önemin en güçlü sembollerinden biri olduğunu vurguladı. Bahçıvan “Bu ödüllerle; üretim süreçlerinde olumsuz çevresel etkiyi azaltan, enerji ve kaynak verimliliğini artıran, döngüsel ekonomiye somut katkı sağlayan, yenilikçi ve öncü uygulamaları hayata geçiren firmalarımızı görünür kılıyoruz. Çünkü biliyoruz ki iyi uygulama örnekleri, dönüşümün itici gücüdür. Bugün ödül alacak proje ve ürünler de dönüşümün mümkün olduğunu bizlere gösteriyor.

Sanayimizin geleceğine duyduğumuz güveni pekiştiren bu ilham verici örnekler, iklim değişikliğiyle mücadelede yalnızca uyum sağlayan değil, çözüm üreten bir rol üstlendiğimizi de açıkça gösteriyor. Bu vesileyle; çevre dostu ürün ve projeleri hayata geçiren, enerji verimliliğini stratejik bir öncelik olarak benimseyen, sürdürülebilirliği kurumsal kültürün ayrılmaz bir parçası haline getiren tüm sanayi kuruluşlarımızı ortaya koydukları değerli çalışmalar ve sektörlerimize verdikleri ilham için yürekten tebrik ederim” dedi.

Günümüz dünyasında birçok çevresel riski dikkate alan bir yaklaşım olarak yeşil dönüşümün; sanayi politikalarını, yatırım kararlarını ve rekabet gücünü doğrudan belirleyen stratejik bir süreç olarak öne çıktığını da söyleyen Bahçıvan “Günümüzde rekabet gücü; üretim kapasitesinin ötesinde karbon ayak izini azaltabilme, enerji ve kaynak verimliliğini artırabilme ve döngüsel ekonomi ilkelerini iş modellerine entegre edebilme becerisiyle ölçülüyor. Böylesi bir dönüşüm için yenilikçi teknolojilerin üretimde kullanılması stratejik öneme sahip. Bu nedenle dijital dönüşümün yeşil dönüşümün tamamlayıcı unsuru olarak ele alınması gerektiğini de özellikle belirtmek isterim” dedi.

En önemli ticaret partnerimiz olan Avrupa Birliği’nin de iklim hedeflerini ekonomik dayanıklılık ve rekabetçilik konularıyla birlikte ele aldığı bir dönemde olduğumuzu belirten Bahçıvan “Enerji yoğun sektörlerin dönüşümü teşvik edilerek enerji maliyetlerinin azaltılması ve temiz teknoloji yatırımlarının artırılması hedefleniyor. Yaşanan gelişmeler ile sanayi için küresel ölçekte yeni bir oyun alanı tanımlandığına tanık oluyoruz. Önümüzdeki dönemin, uyum kapasitesini güçlendiren, geçiş sürecini destekleyen ülkeler için fırsatlar içeren bir süreç olacağı görülüyor. Dönüşüm, beraberinde kritik yatırım ihtiyaçlarını da getiriyor. Bu noktada yeşil tahviller, yeşil krediler ve yeşil yatırım fonları gibi finansal araçların, yeşil finansmanın temel yapı taşları olarak öne çıktığını görüyoruz. Güncel verilere göre, 2025 üçüncü çeyrek sonu itibarıyla küresel yeşil tahvil hacminin yaklaşık 4 trilyon dolara ulaşması, COP30 kapsamında iklim uyum finansmanının 2035 yılına kadar 3 katına çıkarılmasının hedeflenmesi küresel piyasaların konuya verdiği önemin bir göstergesidir.” dedi.

Konuşmasında iklim değişikliği ile mücadelede küresel iş birliğinin en güçlü şekilde ifade edildiği COP süreçlerine de bir parantez açan Bahçıvan, “Sanayinin yeşil dönüşüm odağındaki teknoloji geliştirme, uygulama kapasitesi ve ölçekleme gücü ekonomik büyümeyi de destekleyen stratejik bir unsur olarak öne çıkıyor. COP30’un ülkemiz adına en önemli sonucu ise 2026’da düzenlenecek COP31’de Türkiye’nin dönem başkanlığı ve ev sahipliği yapacak olmasıdır. İklim değişikliği odağındaki en büyük küresel buluşmanın ülkemizde gerçekleştirilecek olmasından gurur ve mutluluk duyuyoruz. Türkiye’nin iklim değişikliğiyle mücadelesine ilişkin yaklaşım ve çalışmalarının uluslararası paydaşlara ulaşmasında çok değerli bir platform olan COP toplantılarını biz sanayiciler de küresel gelişmeleri takip etmek adına değerli bir fırsat olarak görüyoruz” ifadelerini kullandı.

“Yeşil dönüşüm yalnızca bir çevre politikası değil, geleceğe karşı ortak bir sorumluluğumuz”

Törende konuşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakan Yardımcısı Fatma Varank ise sürdürülebilirliğin küresel rekabet alanında avantaj sağladığına dikkat çekerek “Bugün burada yalnızca başarılı projeleri ödüllendirmek için değil, Türkiye sanayisinin geleceğini dönüştüren güçlü bir iradeyi görünür kılmak için bir aradayız. Artık sanayimizin rekabet gücü yalnızca üretim kapasitesiyle ölçülmüyor. Çevresel performans, karbon ayak izinin azaltılması ve döngüsel ekonomi uygulamaları küresel değer zincirlerinde kalıcı bir yer edinmenin temel koşulu haline geliyor. Bu alanlar bir tercih olmaktan çıkarak açıkça bir zorunluluk haline geldi. Bugün ödüllendirilen projeler, yeşil dönüşümün sanayimizde nasıl somutlaştığını açık biçimde ortaya koyuyor. Atık oluşumunu azaltan, döngüsel ekonomi süreçlerini üretime entegre eden, çevresel etkileri azaltan, enerji talebini yöneten ve geri kazanım ilkelerini benimseyen çalışmalar; sanayimizin dönüşüm kapasitesini net biçimde gösteriyor” dedi.

Yeşil dönüşüm sürecinde iş birliğinin önemine değinen Varank, “Yeşil dönüşüm yalnızca bir çevre politikası değil, geleceğe karşı ortak bir sorumluluğumuzdur. Bu dönüşümü ancak birlikte hareket ederek, sanayimizi güçlendirerek ve kimseyi geride bırakmadan başarabiliriz. Daha çevreci ve daha rekabetçi bir Türkiye hedefiyle tüm paydaşlarımızla çalışmaya kararlılıkla devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’nin COP 31’e ev sahipliği yapacak olmasının önemini vurgulayan Varank, “Türkiye bu yıl dünyada iklim değişikliği başlığı altında düzenlenen en büyük organizasyon olan COP 31’e Antalya’da ev sahipliği yapacaktır. Bu görev yeşil dönüşümde uygulamayı hızlandıran adil ve kapsayıcı bir dönüşümü merkeze alan güçlü bir liderlik sorumluluğunu da beraberinde getirecektir. Bu süreç, hedeflerimiz dünya çapında iklim gündeminin merkezine taşımak ve somut, ölçülebilir sonuçlara dönüştürmek açısından tarihi bir fırsat sunmaktadır. Hep birlikte daha çevreci, daha rekabetçi ve daha sürdürülebilir bir Türkiye için tüm paydaşlarla çalışmaya devam edeceğiz. Bugün ödül almaya hak kazanan tüm firmalarımızı gönülden kutluyorum. Türkiye sanayisinin yeşil dönüşüm yolculuğuna katkı sunan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Ayrıca jüri üyelerimize ve başkanımıza teşekkür ediyorum. Bugün burada olmaktan dolayı duyduğum memnuniyeti bir kez daha ifade ediyorum” dedi.

Yeşil dönüşüm vizyonunu üretime taşıyan sanayi kuruluşları ödüllendirildi

Basın mensuplarının da ilgiyle takip ettiği törende “Çevre”, “Enerji Verimliliği” ve “Sürdürülebilirlik” ana başlıklarında ve altı kategoride toplam 17 sanayi kuruluşu ödüle layık görüldü.

Çevre Dostu Proje Kategorisi
Birincilik Ödülü – BORÇELİK ÇELİK SANAYİİ TİCARET A.Ş.
İkincilik Ödülü – VİTRA KARO SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üçüncülük Ödülü – BİLECİK DEMİR ÇELİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

 

Çevre Dostu Ürün Kategorisi
Birincilik Ödülü KASTAMONU ENTEGRE AĞAÇ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İkincilik Ödülü – SKYHEM KİMYA SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ
Üçüncülük Ödülü – TEKNOLÜKS ENDÜSTRİYEL METAL VE PLASTİK SAN. TİC. LTD. ŞTİ.

 

 Enerji Verimli Proje Kategorisi
Birincilik Ödülü – FORD OTOMOTİV SANAYİ A.Ş.
İkincilik Ödülü – ORGANİK KİMYA SAN. VE TİC. A.Ş.
Üçüncülük Ödülü – HEKİMHAN MADENCİLİK İTH. İHR. SAN. VE TİC. A.Ş

 

Enerji Verimli Ürün Kategorisi
Birincilik Ödülü – WAT MOTOR SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
İkincilik Ödülü – EMF MOTOR SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

 

Sürdürülebilirlik Stratejisi Kategorisi
Birincilik Ödülü – ÜLKER BİSKÜVİ SANAYİ A.Ş.
İkincilik Ödülü – TÜPRAŞ-TÜRKİYE PETROL RAFİNERİLERİ A.Ş.
Üçüncülük Ödülü – BURPOL POLİMER PLASTİK SAN. TİC. A.Ş.

 

Sürdürülebilirlikte İş Birliği Kategorisi
Birincilik Ödülü – TUSAŞ – TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ A.Ş.
İkincilik Ödülü – VESTEL BEYAZ EŞYA SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üçüncülük Ödülü – DURAK FINDIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

 

Paylaş