Las Vegas’ta çim yasağı

Las Vegas’ta çim yasağı

Kuraklıkla mücadele kapsamında ABD’nin Nevada eyaletine bağlı Las Vegas şehrinde dekoratif çimler yasaklandı.

Çimler, kaktüs gibi kuraklığa dayanıklı peyzaj düzenlemesine göre 4 kat daha fazla su gerektiriyor. Süs çimlerinin ortadan kaldırılmasıyla, bölgedeki su tüketiminin yılda yaklaşık yüzde 15 azalacağı ve her gün kişi başına yaklaşık 53 litre su tasarrufu sağlanacağı öngörülüyor. Yetkililer süs çimlerinin yasaklanmasının, geçen yıl 240 gün boyunca yağış almayan Las Vegas’taki kuraklıkla mücadeleye yardımcı olacağını belirtiyor.

Yasa aynı zamanda hane halkının 2027’yekadar çimlerini sökmelerini gerektiriyor. Yaklaşık 2,5 milyon kişiye ev sahipliği yapan ve yılda 40 milyona yakın turist tarafından ziyaret edilen Güney Nevada’da su kıtlığı akut bir sorun oluşturuyor. Bölgede, içme suyunun yüzde 90’ı Colorado’daki Hoover Barajı’nın yakınında yer alan Mead Gölü’nden sağlanıyor. Göldeki su seviyeleri ise 2000 yılından bu yana giderek düşüyor.

CNN’in haberine göre, çimen Amerika’da en çok sulanan mahsul ve ortalama hane halkının kullandığı suyun yüzde 75’i çim sulamada harcanıyor. ABD’de kullanılan çimlerin çoğu İngiltere ve Kuzey Avrupa’dan ithal edildiğinden, bu çimler ABD’nin kuru iklimine uyum sağlayamıyor. Dolayısıyla da sık sık sulanması gerekiyor.

Deniz Bilimleri Merkezi’nde Deniz ve Çevre Bilimleri Öğretim Üyesi Daniel Douglass, “Bu çimenler serin, yağışlı iklimlere uyum sağlar ve daha sıcak iklimlerde yetiştirildiğinde, hayatta kalmak için çok daha fazla çaba ve kaynağa ihtiyaç duyar.” diyor.

Çim biçme makineleri gibi bahçe ekipmanları da çim bakımı esnasında çevreye zarar veriyor. Çevre Koruma Ajansı’na (United States Environmental Protection Agency) göre, gazla çalışan çim ve bahçe ekipmanları 2018’de 22 milyon tondan fazla karbon emisyonuna yol açtı. Ajans, her yıl 17 milyon galondan fazla benzinin sadece ekipmana yakıt ikmali yapılırken kullanıldığını tahmin ediyor.

Öte yandan Douglass, dekoratif çimlerin çevreye verdiği dolaylı bir zarara da dikkat çekiyor. Douglass’ın aktardığına göre, çimler nedeniyle arsalar da genişliyor ve arsalar genişledikçe evler arasındaki mesafeler de giderek artıyor. Bu da insanları yürümek yerine araba kullanmaya yöneltiyor.

Douglass, çimenlerin Amerikan toplumunda kökleşmiş bir peyzaj unsuru olduğunu belirterek alışkanlıkların değişmesi gerektiğinin önemini vurguluyor: “İnsanların bahçelerini nasıl tasarlayacağı üzerine yeniden düşünmesi gerekiyor.”

Yetkililer şimdilerde çimlerin daha az su talep eden çöl bitkileriyle değiştirilmesi için halkı teşvik ediyor.

 

Paylaş