,

Yeşil dönüşüm, küresel dengeleri yeniden şekillendiriyor

Yeşil dönüşüm, küresel dengeleri yeniden şekillendiriyor

Karbonsuz bir gelecek hedefi, uluslararası dengeleri ve ticaret ilişkilerini yeni baştan tanımlıyor.

Temiz enerjiye geçiş, küresel gündemin en öncelikli başlıklarından biri haline gelirken, ülkelerin bu alandaki hamleleri hem çevresel sürdürülebilirlik hem de ekonomik kalkınma açısından kritik önem taşıyor. 2025 yılına girilmesiyle birlikte, dünyada yeşil enerji yatırımlarının ivme kazandığı ve fosil yakıtlardan uzaklaşma çabalarının daha belirgin hale geldiği görülüyor. Bununla birlikte enerji üretimi, sadece çevresel değil aynı zamanda jeopolitik ve diplomatik ilişkileri de şekillendiren bir unsur haline geliyor.

Şekillenmekte olan yeni enerji düzeni, yeşil dönüşümün sadece çevresel veya ekonomik boyutlarıyla sınırlı olmadığını , aynı zamanda yönetişim ve diplomatik yansımalarının olduğunu da gösteriyor. Bir yandan Çin, temiz enerji üretiminde ulaştığı rekor seviyelerle liderliğini pekiştirirken, Orta Asya’da Özbekistan da bölgesel liderliği hedefliyor. Öte yandan Etiyopya’nın elektrikli araç devrimi, şehir merkezlerinde umut vadetse de kırsal bölgelerde yapısal engellerle karşılaşıyor. Güney Amerika’da ise Arjantin’in Paris İklim Anlaşması’ndan çıkma olasılığı, çevre politikalarının ötesine geçerek diplomatik ve ekonomik riskleri de beraberinde getiriyor.

Çin, temiz enerji üretiminde yeni rekorlar kırarak küresel liderliğini pekiştiriyor

2025 yılının Ocak-Mart dönemini kapsayan ilk çeyreğinde Çin, temiz enerji üretiminde kırdığı rekorlarla küresel liderliğini daha da sağlamlaştırdı. Ember’in verilerine göre, yılın ilk çeyreğinde Çin’in toplam temiz elektrik üretimi önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 19’luk artışla 951 teravatsaat (TWh) seviyesini aşarak tüm zamanların en yüksek ilk çeyrek üretimine ulaştı.

Bu büyüme oranı, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri (ABD) gibi diğer büyük enerji piyasalarının oldukça üzerinde gerçekleşti. Aynı dönemde ABD’de temiz enerji üretimi yalnızca yüzde 6 oranında artarken, Avrupa’da ise yüzde 5’lik bir düşüş yaşandı.

Rüzgâr çiftlikleri 307 TWh elektrik üreterek toplam üretimin yüzde 13’ünü karşıladı ve Çin’in en büyük temiz enerji kaynağı olmayı sürdürdü.

Ancak en hızlı büyüme güneş enerjisi alanında kaydedildi. 2024’ün ilk çeyreğine kıyasla yüzde 48’lik artışla 254 TWh’e ulaşan güneş enerjisi üretimi, toplam üretimin yüzde 10’unu oluşturdu.

Bununla birlikte yeni kurulu kapasite sayesinde güneş ve rüzgâr santralleri, ilk kez hidroelektrik santrallerinden daha fazla elektrik üretti.

Hidroelektrik üretimi 2025’in ilk çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7 artarak 226 TWh’e ulaştı. Nükleer enerji üretimi ise yüzde 13 artışla 117 TWh olarak kaydedildi.

Temiz enerji üretimindeki artış sayesinde, Çin fosil yakıtlardan elde edilen elektrik miktarını azaltma fırsatı da buldu. Kömürle çalışan santrallerin üretimi yüzde 4 azalarak 1.421 TWh’e geriledi. Kömürün toplam elektrik üretimindeki payı da yüzde 63’ten yüzde 58’e düştü.

Doğalgazla çalışan santrallerde de benzer bir düşüş gözlendi ve üretim yüzde 4 azalarak 67 TWh oldu. Genel olarak fosil yakıt kaynaklı elektrik üretimi ise yüzde 4 düşüşle 2.445 TWh seviyesine indi.

Özbekistan 2030’a kadar elektrik üretimini ikiye katlayarak bölgesel lider olmayı amaçlıyor

Öte yandan Özbekistan ise yeşil enerji ihracatçısı olma yolunda Orta Asya’nın lideri olmayı hedefliyor. Ülke, 2030 yılına kadar elektrik üretim kapasitesini iki katına çıkararak, yalnızca üretim alanında 18 milyar dolarlık yatırım çekmeyi amaçlıyor. Bu dev planın kalbinde ise yenilenebilir enerji yatırımları yer alıyor.

Özellikle güneş ve rüzgâr enerjisine yönelen Özbekistan, 2026 yılına kadar elektriğinin dörtte birini bu temiz kaynaklardan sağlamayı amaçlıyor. Bu hedef doğrultusunda 5 gigavat güneş ve 3 gigavat rüzgâr enerjisi kurulu gücünün devreye alınması planlanıyor.

Özbekistan’da hâlihazırda faaliyette olan 11 güneş enerjisi tesisi bulunurken, pek çok yeni proje de geliştirme aşamasında bulunuyor. Ülke, bu ivmeyle birlikte 2030 yılı itibarıyla toplam elektrik üretiminin yüzde 54’ünü yenilenebilir kaynaklardan elde etmeyi hedefliyor.

Yabancı yatırımcıların ilgisi de dikkat çekici boyutlara ulaşmış durumda. Özbekistan’da yenilenebilir enerji sektörüne 22 milyar avrodan fazla yabancı yatırım çekildiği belirtiliyor. Bu yatırımlar sayesinde enerji altyapısı modernize edilirken, karbon emisyonlarında da ciddi azaltımlar kaydediliyor.

Özbekistan, bu projelerle sadece kendi enerji ihtiyacını karşılamakla kalmayıp, gelecekte yeşil elektrik ihraç etmeyi de planlıyor. Enerji dönüşümünü ekonomik büyüme, çevresel sürdürülebilirlik ve uluslararası iş birliğiyle entegre eden Özbekistan, yeşil geleceğin önemli aktörlerinden biri olma yolunda hızla ilerliyor.

Arjantin’in Paris İklim Anlaşması’ndan çıkma planı, ekonomik ve diplomatik riskleri de beraberinde getiriyor

Güney Amerika’da ise Arjantin Devlet Başkanı Javier Milei’nin Paris İklim Anlaşması’ndan çekileceği yönündeki açıklamaları, uluslararası kamuoyunda ve uzman çevrelerinde geniş yankı uyandırdı.

ABD’nin Ocak ayında anlaşmadan resmen çekilmesinin ardından Arjantin’in de bu yolu izleyip izlemeyeceği tartışma konusu haline gelmişti. Ancak Arjantin’in jeopolitik ve ekonomik yapısı, böyle bir kararın sadece politik bir beyan olmanın ötesine geçerek çok katmanlı sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

ABD, Paris İklim Anlaşması’na katılımını ve sonrasında çekilmesini başkanlık kararnamesiyle gerçekleştirmişti. Ancak Arjantin için süreç daha karmaşık. Ülke, 2015 yılında imzalanan Paris İklim Anlaşması’nı parlamento onayıyla bir yasa şeklinde kabul etti. Dolayısıyla olası bir geri çekilme kararı da meclis onayını gerektiriyor.

Öte yandan Arjantin’in Avrupa Birliği (AB) ve Çin ile olan ticari ilişkileri, Paris İklim Anlaşması’ndan çıkmanın sadece çevresel değil, ekonomik sonuçlar da doğurabileceğini gösteriyor.

AB, Arjantin’in üçüncü büyük ticaret ortağı konumunda ve özellikle tarım ürünleri başlıca ihracat kalemlerini oluşturuyor. AB ile Güney Ortak Pazarı (MERCOSUR) arasında müzakere edilen ticaret anlaşmasında, Paris İklim Anlaşması açıkça bir “temel unsur” olarak tanımlanıyor. Anlaşmanın ilgili maddesine göre, Arjantin’in Paris İklim Anlaşması’ndan çekilmesi halinde, söz konusu ticaret anlaşması kısmen ya da tamamen askıya alınabilir.

Arjantin son yirmi yıldır ekonomik istikrarsızlık ve yüksek enflasyonla mücadele ediyor. 2022-2023 dönemindeki rekor kuraklık, tahıl üretiminde 50 milyon tonluk bir kayba yol açarak bu tabloyu daha da ağırlaştırmıştı. Ancak Arjantin’in Paris İklim Anlaşması çerçevesinde kalması, iklim finansmanı ve uluslararası yatırım olanaklarından faydalanmasını da sağlıyor.

Etiyopya’nın elektrikli araç atılımı, kırsal bölgelerde karşılaştığı engeller dolayısıyla sekteye uğradı

Dünyada fosil yakıtlı araç ithalatını yasaklayan ilk ülke olan Etiyopya’nın şehirlerinde elektrikli araçlar hızla yaygınlaşırken, kırsal bölgelerinde bu dönüşüm ciddi engellerle karşılaşıyor. Elektrik altyapısının yetersizliği, yüksek araç fiyatları ve finansman eksikliği, ülkenin yeşil ulaşım atılımının kırsalda yetersiz kalmasına neden oluyor.

2023’te Etiyopya, fosil yakıtlı araçların ithalatını tamamen yasaklayarak dünyada bu kararı alan ilk ülke oldu. Bu cesur adım, Afrika’nın ikinci en kalabalık ülkesi olan Etiyopya’yı elektrikli ulaşımda kıtanın öncüsü yaptı. Ulaştırma Bakanlığı’nın verilerine göre, yasağın ardından ülkeye 100 binden fazla elektrikli araç ithal edildi. Ancak 2030 yılına kadar bu sayının 500 bine çıkarılması hedefleniyor.

Ancak hükümet, yeşil ulaşım stratejisini şehirlerde başarıyla uygularken, kırsalda ciddi engellerle karşı karşıya kalıyor. Ulaştırma Bakanlığı’nda sürdürülebilir ulaşım uzmanı olan Yizengaw Yitayih, kırsalda yaşanan zorlukların büyük ölçüde elektrik altyapısının eksikliğinden kaynaklandığını söylüyor.

Yitayih’e göre kırsalda elektrikli araçlara geçiş sadece şarj altyapısı değil, teknik personel eksikliği ve kamuoyunun yetersiz bilinci nedeniyle de zorlaşıyor. Hükümet bu sorunları aşmak için hem uluslararası hibe ve kredi arayışında hem de elektrikli araç tamirinde uzmanlaşacak teknisyenlerin eğitileceği merkezler kuruyor.

Paylaş