Yeşil firmalara 344 milyarlık destek

Yeşil firmalara 344 milyarlık destek

Avrupa Merkez Bankası 344 milyar avroluk kurumsal borç portföyünü yeşil firmaları desteklemek için kademeli olarak yenilemeyi planladığını açıkladı.

Avrupa Merkez Bankası (European Central Bank, ECB), 2015 Paris Anlaşması hedefleriyle uyumlu bir yolda 344 milyar avroluk kurumsal tahvil portföyünü kademeli olarak karbondan arındırmayı planlıyor. Bu kapsamda ECB, ekim ayından itibaren şirket borcundan vadesi gelen nakit yatırımlarını daha düşük sera gazı emisyonlarına, daha iddialı karbon azaltma hedeflerine sahip firmalara kaydıracağını belirtti.

ECB Yönetim Kurulu Üyesi Isabel Schnabel, “Eurosystem şirket tahvillerini kademeli olarak karbondan arındıracak. Bunu önümüzdeki dönemde yıllık ortalama 30 milyar avronun üzerine çıkması beklenen büyükçe ödemeleri yatırarak yapılmasını planlıyoruz.” dedi.

Ancak ECB, çevreyi kirletmeye devam eden hiçbir şirketi yatırım portföyünden çıkarmayacak. Schnabel, “Bugün en az yeşil olan şirketler, er ya da geç yeşil geçişi gerçekleştirmek zorunda kalacaklar. Bu nedenle onları tamamen dışlamanın doğru yaklaşım olmadığına karar verdik.” dedi.

Ekim ayından itibaren banka, vadesi geçmiş tahvilleri daha sürdürülebilir firmalara yeniden yatıracak. ECB, bu yatırım kararlarını verirken şirketin geçmiş performansına, planlanan karbon azaltma hedeflerine ve kamuyla paylaşılmış iklim verilerine bakacak.

ECB, yalnızca kamuya açık bilgilerden faydalanacak ve hangi varlıkları kestiğini veya artırdığını açıklamayacak.

Schnabel, “Emisyon yoğun firmalara karşı büyük ölçüde tepki var. Bu nedenle, zaman içinde daha az emisyon yoğun firmalara doğru eğilen yeni bir kriterimiz olacak ve satın almalar bu yeni kriteri takip edecek.” dedi.

Süreç nasıl gelişti?

Akademi ve sivil toplum, uzun süredir ECB’nin borç verme operasyonlarını yeşillendirmesini savunuyordu.

West of England Üniversitesi’nde ekonomi ve makro finans profesörü olan ve konuyla ilgili 2020 tarihinde bir makale kaleme alan Daniela Gabor, ECB’nin aldığı karara yönelik “Koyulan yeni kurallar, merkez bankacılığı dünyasında açık ara en iddialı adımlardan biri oldu” yorumunda bulundu.

Duyuru, merkez bankaları arasında, finansal istikrarı tehdit eden olumsuz çevresel etkilerin şiddetli yaşandığı alanlar ve iklim kaynaklı olaylar için artan endişelerin yüksek olduğu dönemde geldi.

ECB Başkanı Christine Lagarde, Temmuz 2020’de yeşil para politikası sözü vermişti. Bankanın yeşil para operasyonlarından sorumlu yönetici üyesi Frank Elderson ise, bunu “insanlık için en belirleyici sorun” olarak nitelendirmişti. Ancak bankanın yönetim konseyinin muhafazakar üyeleri, ECB’nin yeşil para politikası çabalarına karşı direndi.

Nisan ayında Belçikalı merkez bankacısı Pierre Wunsch, yüksek ve düşük karbonlu varlık alımları arasında ayrım yapmanın para politikasında rolü olmadığını söyledi. Finans piyasaları da parayı ihtiyaç duyulan yere daha iyi yönlendirebildiği için merkez bankacılarının kredi akışlarına karışmaması gerektiğini savunarak bu fikre karşı çıktı.

Ancak Haziran 2021’de ezber bozan (paradigma değiştiren) bir konuşmada Schnabel, merkez bankası kredi operasyonlarında “karbon yoğun sektörlerdeki büyük firmalara karşı doğal bir önyargı sergilendiğini” kabul ettiğinde bu tavra karşı bir darbe indirdi. Çünkü bu işletmeler genellikle operasyonlarını finanse etmek için tahvil ihraç ediyordu.

ECB tarafından finansal krize ve salgına yanıt olarak geliştirilen şirket tahvili satın alma planları, piyasa tarafsızlığından yana olmaktan ziyade, Avrupa Birliği’nin iklim gündemi ile çelişen fosil yakıt şirketlerine ve ağır sanayiye aşırı derecede fayda sağladı.

Schnabel’in geçen yıl haziran ayında sonuçlandırdığı gibi, ECB’nin iklim değişikliğinin ekonomiyi istikrarsızlaştırmasını önlemeye yasal olarak “zorunlu” olduğunu ve piyasa tarafsızlığı ilkesinin “değiştirilmesi” gerektiğini sözlerine ekledi.

 

Paylaş