Okyanusların korunmasını amaçlayan Lizbon Deklarasyonu açıklandı

Okyanusların korunmasını amaçlayan Lizbon Deklarasyonu açıklandı

UNOC’ta, okyanusun karşı karşıya olduğu tehditle başa çıkmak için gereken bir dizi eylemi belirleyen Lizbon Deklarasyonu kabul edildi.

Birleşmiş Milletler Okyanus Konferansı (United Nations Ocean Conference, UNOC), okyanusları korumaya odaklanan beş günlük tartışma ve etkinliklerin ardından sona erdi. Hükümetlerin, STK’ların ve diğer kuruluşların temsilcileri yüzlerce koruma taahhüdü verirken, uzmanlar okyanuslarımızı korumak için daha yapılacak çok iş olduğunu söylüyor.

Portekiz ve Kenya’nın ortak ev sahipliğinde düzenlenen bu yılki UNOC’nin 2020’de gerçekleşmesi planlamış, ancak COVID-19 salgını nedeniyle ertelenmişti.  Bu yılki UNOC’a 24 devlet ve hükümet başkanı da dahil olmak üzere 150’den fazla ülkeden 6000’e yakın kişi konferansa katıldı.

Temsilciler, okyanusların korunmasında karşılaşılabilecek zorlukları göz önünde bulundurarak, okyanusun karşı karşıya olduğu küresel acil durumla başa çıkmak için gereken bir dizi bilim temelli eylemi sunan “Lizbon Deklarasyonu” adlı bildiriyi kabul etti.

Konferansın sonuç bildirgesinde, “toplu başarısızlığı” kabul eden dünya liderleri, hedefleri mümkün olan en kısa sürede gerçekleştirmek için acil eyleme geçme ve her düzeyde iş birliği yapma çağrısında bulundu.

Bilime dayalı ve yenilikçi eylemler şart

Okyanusun karşılaştığı zorluklar arasında kıyı erozyonu, yükselen deniz seviyeleri, daha sıcak ve daha asidik sular, deniz kirliliği, balık stoklarının aşırı kullanımı ve deniz biyoçeşitliliğinin azalması yer alıyor.

Lizbon’da bir araya gelen üst düzey politikacılar, iklim değişikliğinin “zamanımızın en büyük zorluklarından biri” olduğunu ve “okyanusun ve ekosistemlerinin sağlığını, üretkenliğini, sürdürülebilir kullanımını ve dayanıklılığını iyileştirmek için kararlı ve acilen hareket etme” gereğinin altını çizdi. Bilime dayalı ve yenilikçi eylemlerin, uluslararası iş birliklerinin yanı sıra gerekli çözümleri sağlamak için elzem olduğu belirtildi.

Değişim çağrısında bulunan liderler, ısınan bir gezegenin ekosisteminin bozulması ve türlerin yok olması da dahil olmak üzere okyanus üzerindeki kümülatif etkilerini ele alma gereğini vurguladı.

Okyanusları korumak için Lizbon Deklarasyonu

Sonuç bildirgesinde “Okyanusun ekosistemlerinin ve biyolojik çeşitliliğinin yok olmasını durdurmaya ve tersine çevirmeye, esnekliğini ve ekolojik bütünlüğünü korumaya ve eski haline getirmeye kararlıyız.” diyen liderler 2015 Paris Anlaşması’nın ve Glasgow İklim Paktı’nın önemine bir kez daha vurgu yaptı.

Lizbon Deklarasyonu, “2022 sonrası için iddialı, dengeli, pratik, etkili, sağlam ve dönüştürücü bir küresel biyoçeşitlilik çağrısında bulunuyoruz” şeklinde devam etti.

Konferansta 150’den fazla üye devlet, 2030 yılına kadar Deniz Koruma Alanları dahilinde küresel okyanusun en az yüzde 30’unu koruma taahhüdünde bulundu.

Lizbon Deklarasyonu’nda yayımlanan taahhütler arasında 2030 yılına kadar ulusal deniz alanlarının yüzde 30’unun korunması, 2040 yılına kadar karbon nötrlüğünün sağlanması, plastik kirliliğinin azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımının arttırılması, okyanus asitlenmesi, iklim direnci projeleri ve izleme, kontrol ile gözetim araştırmalarına milyarlarca dolar tahsis edilmesi yer aldı.

UN News’e konuşan Miguel de Serpa Soares, bu yıl okyanus eyleminin tek odak noktasının BM Okyanus Konferansı olmadığını ifade etti: “Önümüzdeki birkaç ay içinde, gidişatı okyanus sürdürülebilirliği lehine çevirme konusundaki taahhütlerimizi ve hırsımızı göstermek için birçok fırsatı barındıran birkaç önemli etkinliğimiz olacak.”

“Biz okyanusuz”

Yedi sayfalık belge, sürdürülebilir okyanus temelli ekonomilere doğru dönüşümü yönlendirmek ve doğa temelli çözümlerin yanı sıra kıyıların dayanıklılığını, restorasyonunu ve korunmasını desteklemek için ekosistem temelli yaklaşımları büyütmek için yenilikçi finansman çözümlerinin bulunması gerektiğini belirtiyor.

BM Genel Sekreteri’nin Okyanus Özel Temsilcisi Peter Thomson, konferansın mavi ekonominin artık insanlığın gelecekteki güvenliğinin büyük bir parçası olduğunu kanıtladığını belirterek, bunun için daha fazla finansal kaynak sağlanması gerektiğini belirtti.

Kapanış töreninde konuşan Birleşmiş Milletler Hukuk İşlerinden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Miguel de Serpa Soares, “Konferans, bize kritik sorunları çözme ve yeni fikirler üretme fırsatı verdi. Ayrıca, okyanuslarımızı kurtarmak için çalışmalarımızı genişletme ihtiyacını da netleştirdi” dedi. Soares, ülkelerin yeni taahhütlerini yapıcı bulduğunu belirterek “taahhütlerin hızlı bir şekilde uygulanması ve takip edilmesi gerektiğini” söyledi.

Soares, konuşmasını, Fijili yazar Epeli Hau’ofa’dan alıntı yaparak sonlandırdı: “Biz okyanusuz. Okyanus hepimizin içinde. Okyanus bizi ayakta tutan şey ve bu gezegende geleceğimizin de temeli.”

 

Paylaş