,

“Sürdürülebilirlik stratejisi yönetim anlayışının bir parçası olmalı"

“Sürdürülebilirlik stratejisi yönetim anlayışının bir parçası olmalı"

Entegre Raporlama Türkiye’nin (ERTA) düzenlediği Türkiye’nin Yeşil Dönüşüm Stratejileri Toplantı Serisi’nin ikincisi gerçekleşti. Konuşmacılar arasında yer alan İSO Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir, sürdürülebilirlik stratejisinin firmaların yönetim anlayışının bir parçası olması gerektiğine dikkat çekerek sanayicilere yeşil dönüşüm sürecini yakalamalarına yönelik tavsiyelerde bulundu.

ERTA Kurucu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Güler Aras moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikte açılış konuşmasını Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Teşvik Uygulama ve Yabancı Sermaye Genel Müdürlüğü, Genel Müdür Yardımcısı Zergül Özbilgiç yaptı. İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Üyesi ve Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı – İklim Değişikliği Başkanlığı Sera Gazı Azaltım Daire Başkanı Dr. Tuğba Dinçbal ve Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yeşil Mutabakat Görev Gücü ve Çevre ve İklim Değişikliği Çalışma Grubu Başkanı Fatih Özkadı’nın konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte, Türkiye’de sanayinin yeşil dönüşüm stratejileri ele alındı.

“Yeşil dönüşüm aynı zamanda bir büyüme yol haritası”

İklim değişikliği kapsamında sanayinin yeşil dönüşümünün tüm sektörler için bir gereklilik olduğunu belirterek sözlerine başlayan İstanbul Sanayi Odası (İSO) Sürdürülebilirlik Platformu Başkanı Mustafa Tacir, sanayi sektörlerinde ham maddeden ambalaja, lojistikten yönetim süreçlerine kadar düşük karbon yaklaşımına dayalı kararlar alınmasının gerektiğini vurguladı: “Yeşil dönüşümü sadece bir risk olarak değil, bir büyüme yol haritası olarak da algılamalıyız. Türkiye’de bu alanda son dönemde önemli adımlar atılıyor. Özellikle geçtiğimiz yıl Paris İklim Anlaşması’nın mecliste onaylanması ve net sıfır emisyon hedeflerinin belirlenmesi başta sanayi olmak üzere birçok sektör için yol gösterici oldu.”

İklim değişikliği kapsamında yaşanan değişimlerin bir risk faktörü olduğu kadar iyi yönetildiği sürece büyük fırsatlar da getireceğini paylaşan Tacir, şu anda şirketler ve kurumlar tarafından oluşturulan stratejilerin ancak varsayım düzeyinde kalabildiğini belirtti ve ekledi: “İklim değişikliği kapsamında alınması gereken önlemlere yönelik mevzuatların ve iklim değişikliğiyle mücadelede önemli bir sac ayağı olan finansmanın nasıl sağlanacağının belirsiz olması, sanayicileri düşündürüyor. İklim değişikliğiyle mücadele kapsamında atılacak adımlar başlangıç noktasında büyük maliyetler getiriyor, ama uzun vadede baktığımızda bu adımların maliyeti azaltacağını görüyoruz. Sadece iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini önlemeye yönelik yatırımların değil, robot teknolojiler ve dijitalleşmenin kullanımıyla da yakın vadede yeni iş modellerinin oluştuğunu gözlemleyebiliriz.”

“Sanayicilerde yeşil dönüşümün bir mecburiyet olduğu algısı oluşuyor”

Yeşil dönüşüm sürecini vakit kaybetmeden yakalamak isteyen sanayicilerin daha aktif olmalarını ve çeşitli sivil toplum kuruluşları ya da danışman firmalar tarafından verilen çok yönlü eğitimleri takip etmeleri gerektiğini aktaran Mustafa Tacir, “Sürdürülebilirlik stratejisi firmaların yönetim anlayışının bir parçası olmalı ve rekabet sürecinde kuruluşları öne çıkaracak bir faktör olarak ele alınmalı” ifadelerini kullandı.

Tacir, İstanbul Sanayi Odası üyelerinin yüzde 98’inin KOBİ’lerden oluştuğu göz önüne alındığında KOBİ’lerin yeşil dönüşüm açısından eksikliklerinin tamamlanmasının da özellikle önemli olduğuna dikkat çekti: “Sanayicilerde yeşil dönüşümün bir mecburiyet olduğu algısı yavaş yavaş oluşmaya başladı. Ancak uygulama alanında mevzuatlar belirsiz olduğu için başlangıç noktasında çevre açısından daha çok problem yaşayacak ya da dış ticarette daha stratejik sektörlere ağırlık vermek durumundayız. Yeşil dönüşümü sağlamak için uluslararası koordinasyon da çok önemli, tek başımıza bu dönüşümü gerçekleştiremeyiz.”

Paylaş