Türkiye'deki bankaların büyük çoğunluğu sürdürülebilirliği önemsiyor

Türkiye'deki bankaların büyük çoğunluğu sürdürülebilirliği önemsiyor

Türkiye Bankalar Birliği (TBB), Türkiye’deki finans ve bankacılık sektörünün sürdürülebilir kalkınma stratejisine yönelik bir rapor yayımladı.

Bankacılık Sektöründe Sürdürebilirlik: Sektör Görünüm Raporu” başlıklı raporda, sürdürülebilir kalkınma odaklı yatırımların hayata geçirilmesi ve farklı sektörlerin yeşil dönüşüm süreçlerinin teşvik edilmesi gibi konularda finans ve bankacılık kurumlarının önemli bir rol oynadığı ifade ediliyor.

TBB’nin hazırladığı rapor, finans ve bankacılık sektörünün sürdürülebilirliği benimseyen bir yaklaşımla hareket ederek, iklim değişikliği ile mücadele, düşük karbon ekonomisine geçiş ve sürdürülebilir bir gelecek için fırsatları değerlendirerek, tüm paydaşlarını bu konuda bilinçlendirmesi ve yönlendirmesi gerektiğini de vurguluyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve AB Taksonomisi gibi uluslararası gelişmeler, sürdürülebilir finansman tanımının standartlaşması yolunda önemli bir çerçeve çiziyor. Rapor, bu gelişmelerin bankacılık sektörünün dünya genelinde ve Türkiye’de evrilmesine yardımcı olduğunu belirtiyor.

Sürdürülebilir yaklaşımın daha da yaygınlaşması için yasal düzenlemeler gerekiyor

Raporda Türkiye’de faaliyet gösteren bankaların, yurtdışındaki uygulamalarla paralel olarak, sürdürülebilirlik olgusunu içselleştirmeye başladığı ifade ediliyor. Rapor kapsamında TBB üyesi bankalarla yapılan bir anket çalışması, sürdürülebilir finansman uygulamalarını benimseyen bankaların çoğunlukta olduğunu, bu uygulamalara sahip olan bankaların çoğunun da konuya hem çevresel hem sosyal perspektiften baktığını gösteriyor. İklim finansmanı ve yeşil dönüşüm başlıkları ise bankaların öncelikli başlıkları arasında yer alıyor.

Ankete göre Birlik üyesi bankaların yüzde 90’ı yeşil ve sosyal temalı finansman konuları da dahil olmak üzere sürdürülebilir finansman yaklaşımını yakından takip ediyor. Bahsi geçen üye bankalar; sürdürülebilirlik bağlantılı sendikasyon işlemleri, sürdürülebilir tahvil ihraçları, KOBİ’lerde sürdürülebilir finansman alt yapısının geliştirilmesi, portföyün maruz kaldığı ve kalması muhtemel risklerin modeller geliştirilerek çevresel ve sosyal açıdan analiz edilmesi, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi ve dijitalleşmenin yaygınlaştırılması ile ilgili konularda hâlihazırda hayata geçirdikleri uygulamaların bulunduğunu ifade ediyor.

Sürdürülebilir finansmana yönelik mevcut durumda uygulamaya sahip olan bankalar yeşil, sosyal ve sürdürülebilir finansman ile ilgili gelecek dönem hedefleri olduğunu belirtiyor. Söz konusu bankaların yaklaşık yüzde 90’ı sürdürülebilir finansman, yüzde 74’ü yeşil finansman ve yüzde 68’i sosyal finansman ile ilgili gelecek dönem hedeflerine sahip olduklarını ifade ediyor.

Ankete yanıt veren Birlik üyesi bankaların çoğu gelecekte yeşil, sosyal ve sürdürülebilir finansman ürünlerinin ve araçlarının çeşitlenmesi için sermaye piyasalarında vergi istisnaları, uzun vadeli yatırımların zorunlu kılınması, yatırımcı güveninin güçlendirilmesi gibi konulara yönelik yasal düzenlemelerin oluşturulmasının, uluslararası ihraçlarda ikinci taraf görüşü ve sürdürülebilir finansman çerçeve dokümanlarının hazırlanması konusunda Türkiye’de yetkili firmaların varlığının desteklenmesinin, uluslararası sermaye piyasalarındaki girişimlerin takip edilmesinin, sektör endekslerinin yanı sıra sürdürülebilirlik alanında özel tematik endekslerin oluşturulmasının, zorunlu teşviklerin artırılmasının, finansman kaynaklarının çeşitlendirilmesinin, bu konuya yönelik rehber dokümanların yayımlanmasının, her segmentte farkındalığın ve bilgi birikiminin artırılmasının, bir ulusal taksonominin yayımlanmasının, uygun ve doğru veri takibi ve analizi sistemlerinin geliştirilmesinin ve şeffaflık ilkesinin benimsenmesinin gerektiğini vurguluyor.

Yeni kömür projelerine finansman azalıyor

Temiz enerji dönüşümü finansmanı kapsamında ise bankalar, çoğunlukla yenilenebilir enerji uygulamalarını desteklediklerini ifade ederek yüzde 100 oranında güneş, yüzde 94 oranında rüzgâr ve hidroelektrik, yüzde 81 oranında biyokütle ve yüzde 75 oranında jeotermal enerji uygulamalarına yönelik finansman sağladıklarını ve ilave olarak elektrifikasyon ve yeşil hidrojen yatırımlarını da desteklediklerini belirtiyor. Çalışmaya katılan bankaların yaklaşık yüzde 80’i sanayide, yüzde 63’ü ulaşımda, yüzde 58’i binalarda ve yüzde 53’ü tarımda enerji verimliliğine yönelik finansman enstrümanlarına sahip olduğunu aktarıyor.

Anket sonuçlarında bankacılık sektörünün gündeminde olan iklim finansmanı uygulamalarından birinin de kömür finansmanından çıkış tartışmaları olduğu görülüyor. Çalışmaya katılan bankalar arasında yeni kömür projelerine finansman sağlamadığını belirten bankalar bulunuyor. Katılımcı bankaların bazıları düşük karbon ekonomisine geçiş kapsamında yeni kömür projelerine finansman sağlamadığını beyan ederken bankaların ayrıca yenilenebilir enerji portföyünün geliştirilmesi, elektrikli ve hibrit araçların üretimi, elektrik dolum istasyonu gibi düşük karbonlu ulaşım metotların yaygınlaştırılması, sürdürülebilir tarımın desteklenmesi, proses verimliliğini artıran uygulamaların hayata geçirilmesi gibi çevre dostu projelere kredi sağladığı görülüyor.

Çalışmaya katılan bankalar çoğunlukla iklim değişikliği ile mücadele, net sıfır ekonomisine geçiş ve enerji verimliliği konusunda destekleyici ve dönüştürücü bir rol oynayarak dolaylı etki üretmeyi hedeflediklerini beyan ediyor. Ayrıca, reel sektörün ihtiyaç duyduğu sürdürülebilir yurt dışı finansman kaynaklarını temin etmeye devam edeceklerini, çevre dostu projelere ek olarak enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji projelerine öncelik tanıyacaklarını, alternatif enerji sektöründeki desteklere ağırlık vereceklerini, sürdürülebilir olarak nitelendirilemeyen bazı faaliyetleri finanse etmeyeceklerini belirtiyorlar.

 

Paylaş